Çocukları Farklı Tanıma Teknikleri ve Yöntemleri
Okul öncesi çağı çocuğu çok hızlı gelişip, değişik aşamalardan geçtiği için kaydedilmeyen gelişmeler kolaylıkla gözden kaçabilir. Çocukla ilgili olarak tutulan tüm kaset ve dosyalar belli bir amaca yönelik olmalıdır. Örneğin çocuğu tanıma, tutarlı olarak gelişimini izleme, aşamalarını anne-babasına bildirme ya da bilgi toplama zeka aşamalarını, becerilerini zaptetme v.b. Çocuklara ilişkin gözlem, bilgi toplama, inceleme ve değerlendirme kayıtlarının çocuğa, aileye ve okula yarar sağlayabilmesi için şu ölçülere önem verilir. Bilimsel açıdan belli standartlara uygun olması. Kişisel yargılardan uzak ve nesnel olması (objektif). Kayıtların saklanmasında gizliliğe saygı gösterilmesi. Gözlem ve değerlendirmelerin güncel, doğru ve tutarlı olması. Plan ve programın uygulanmasına yardımcı olması. Çocuğun gelişim ve davranışlarıyla ilgili yargıların birden fazla eğiticinin gözlem kayıtlarına dayandırılması gereklidir.
Tanıma Teknikleri :
*Gözlem,
*Anektod
*Vaka incelemesi
*Görüşme (Mülakat)
*Projektif teknikler
*Cümle tamamlama testi
*Tematik algı testi
*Mürekkep lekesi testi
*Değerlendirme ölçeği
31 Aralık 2012 Pazartesi
Çocukları Tanımak Neden Önemlidir ?
Çocukları tanıma ilgi ve yetenekleri, başarı ve başarısızlıkları, kişisel ve sosyal uyum düzeyleri, sorunları, zayıf ve güçlü yönleri, ilgi, tavır ve değer yargıları, yetiştiği çevrenin geliştirici ve engelleyici etkileri gibi pek çok özellikleri kapsar. Çocuk hakkında toplanan bilgiler sadece okul ortamında eğitim, öğretim, rehberlik ve psikolojik danışma ve yönetim hizmetlerini değil, okul dışında, kamu ve özel sektörde yer alan hizmetlerde, içinde gereklidir.
Çocukları tanıma ve bu amaçla bilgi toplama gereksinimi, toplumun her kesiminde yer alan çocukları seçme, yerleştirme, değerlendirme ve tanıma hizmetleri için söz konusu olan uygulamaları içerir. Çocuklar ve kurumlar günlük yaşamda pek çok tercihler yapmakta ve kararlar almaktadırlar. Doğru karar vermenin temel şartı, karar vermeden önce durumla ilgili geçerli bilgiler toplamak ya da bilgilenmektir.
Çocukları tanımak önemlidir çünkü ;
* Çocukların kendisini tanımasına ve gerçekçi bir “benlik” geliştirmesine yardım etmek
* Herhangi bir konuda karar vermek için gerekli temel bilgileri toplamak,
* Yetenek ve ilgileri doğrultusunda çocukları akademik programlara ve mesleklere yönlendirmek,
* Çocuklara uygun eğitim programları hazırlamada,
* İnsan ilişkilerinde bireylere yardımcı olmak için,
* Çocukları ve problemlerini tanımak, uygun yardım ve tedavi hizmetini kararlaştırmak için vb.
* Çocukların gelişimsel özelliklerinin bilinmesi, yardıma ihtiyaç duydukları
alanların ve güçlü yönlerinin tespit edilmesini sağlar.
* Çocukların ihtiyaçlarını karşılayacak etkili ve kaliteli eğitim programlarının
oluşturulmasını sağlar. Çocukları tanımak için atılan adım sağlam bir
başlangıç oluşturur.
*Çocukların özelliklerine uygun öğrenme yöntem, teknik ve araçların seçilmesi
ve böylece etkili ve kaliteli öğrenme ortamlarının düzenlenmesine temel
oluşturur.
* Çocukları güçlü ve gelişmeye açık özel gereksinmelerinin erken yaşlarda fark
edilerek desteklenmesini, yönlendirilmesini sağlar.
* Çocukların kendi kendilerini tanımalarına fırsat yaratarak, bireysel ve sosyal
farkındalıklarını geliştirir.
* Çocukların gelişimlerindeki ilerleme ya da sapmaları ölçmeyi sağlar. Böylece
çocuk hakkında bir profesyonel olarak aileleri bilgilendirmede güvenilir bir
rehberlik hizmeti vermek mümkün olur.
Çocukların tanınması
Çocukları tanıma ilgi ve yetenekleri, başarı ve başarısızlıkları, kişisel ve sosyal uyum düzeyleri, sorunları, zayıf ve güçlü yönleri, ilgi, tavır ve değer yargıları, yetiştiği çevrenin geliştirici ve engelleyici etkileri gibi pek çok özellikleri kapsar. Çocuk hakkında toplanan bilgiler sadece okul ortamında eğitim, öğretim, rehberlik ve psikolojik danışma ve yönetim hizmetlerini değil, okul dışında, kamu ve özel sektörde yer alan hizmetlerde, içinde gereklidir.
Çocukları tanıma ve bu amaçla bilgi toplama gereksinimi, toplumun her kesiminde yer alan çocukları seçme, yerleştirme, değerlendirme ve tanıma hizmetleri için söz konusu olan uygulamaları içerir. Çocuklar ve kurumlar günlük yaşamda pek çok tercihler yapmakta ve kararlar almaktadırlar. Doğru karar vermenin temel şartı, karar vermeden önce durumla ilgili geçerli bilgiler toplamak ya da bilgilenmektir.
Çocukları tanımak önemlidir çünkü ;
* Çocukların kendisini tanımasına ve gerçekçi bir “benlik” geliştirmesine yardım etmek
* Herhangi bir konuda karar vermek için gerekli temel bilgileri toplamak,
* Yetenek ve ilgileri doğrultusunda çocukları akademik programlara ve mesleklere yönlendirmek,
* Çocuklara uygun eğitim programları hazırlamada,
* İnsan ilişkilerinde bireylere yardımcı olmak için,
* Çocukları ve problemlerini tanımak, uygun yardım ve tedavi hizmetini kararlaştırmak için vb.
* Çocukların gelişimsel özelliklerinin bilinmesi, yardıma ihtiyaç duydukları
alanların ve güçlü yönlerinin tespit edilmesini sağlar.
* Çocukların ihtiyaçlarını karşılayacak etkili ve kaliteli eğitim programlarının
oluşturulmasını sağlar. Çocukları tanımak için atılan adım sağlam bir
başlangıç oluşturur.
*Çocukların özelliklerine uygun öğrenme yöntem, teknik ve araçların seçilmesi
ve böylece etkili ve kaliteli öğrenme ortamlarının düzenlenmesine temel
oluşturur.
* Çocukları güçlü ve gelişmeye açık özel gereksinmelerinin erken yaşlarda fark
edilerek desteklenmesini, yönlendirilmesini sağlar.
* Çocukların kendi kendilerini tanımalarına fırsat yaratarak, bireysel ve sosyal
farkındalıklarını geliştirir.
* Çocukların gelişimlerindeki ilerleme ya da sapmaları ölçmeyi sağlar. Böylece
çocuk hakkında bir profesyonel olarak aileleri bilgilendirmede güvenilir bir
rehberlik hizmeti vermek mümkün olur.
Çocukların tanınması
30 Kasım 2012 Cuma
ÇOCUKLARLA İLETİŞİMZİLİK PROJESİ
ARAŞTIRMADAN ÖNCE BİLDİKLERİM
1-Çocuklarla iletişimde zorlukların çekildiği
2-Yanlış anlaşılmaların yoğunlukta olup,çocuklara yanlış davranışların arttığını.
3-Olaylar sonucunda veya başında yanlış yaklaşımların sebep olduğu gerginlik ve sıkıntıları.
ARAŞTIRIRKEN ÖĞRENDİKLERİM
1-Geçmiş zamanlarda da bazı doktor ve uzmanların çocukların gelişimini ve sağlığını etkiliyen etkinlikler de bulunup onlar için çabaladığı.
2-Erken çocukluk döneminde ki çocukların davranış ve gelişimi için gerekli önemin verilmesi ve bunun için çabalanması.
ARAŞTIRMADAN ÖNCE BİLDİKLERİM
1-Çocuklarla iletişimde zorlukların çekildiği
2-Yanlış anlaşılmaların yoğunlukta olup,çocuklara yanlış davranışların arttığını.
3-Olaylar sonucunda veya başında yanlış yaklaşımların sebep olduğu gerginlik ve sıkıntıları.
ARAŞTIRIRKEN ÖĞRENDİKLERİM
1-Geçmiş zamanlarda da bazı doktor ve uzmanların çocukların gelişimini ve sağlığını etkiliyen etkinlikler de bulunup onlar için çabaladığı.
2-Erken çocukluk döneminde ki çocukların davranış ve gelişimi için gerekli önemin verilmesi ve bunun için çabalanması.
ÇOCUKLARLA İLETİŞİMSİZLİK PROJESİ
PROBLEM
Çocuklarla iletişimsizlik.
YAPILAN PROJE
Çocuklarla doğru şekilde iletişime geçmek için oluşturular proje kitapçık çıkarma ve seminer verme.
GEREKÇE
Çocukları anlamak,çocuklarla iletişimi en doğru şekilde sağlamak.
AMAÇLARI
Sağlıklı iletişim kurmak,iletişim kavgalarını ve anlaşmazlıklarını en aza düşürmek.
PROBLEM
Çocuklarla iletişimsizlik.
YAPILAN PROJE
Çocuklarla doğru şekilde iletişime geçmek için oluşturular proje kitapçık çıkarma ve seminer verme.
GEREKÇE
Çocukları anlamak,çocuklarla iletişimi en doğru şekilde sağlamak.
AMAÇLARI
Sağlıklı iletişim kurmak,iletişim kavgalarını ve anlaşmazlıklarını en aza düşürmek.
11 Kasım 2012 Pazar
ÇOCUK RUH SAĞLIĞI KİTABI SAYFA 15 ETKİNLİK CEVAPLARI
1-Bir insanın doğuştan getirdiği ve sonradan
kazandığı niteliklerdir :KİŞİLİK
2-İçgüdüler
iştahlar istek ve ihtiyaçları içerir :İD
3-İnsanın duygusal hayal ve davranışsal
özelliklerinin tümüdür : MİZAÇ
4-Bireyin
davranışalarını kontrol edendir :SÜPEREGO
5-İç
ve dış hayatın düzenleyicisidir :EGO
6-Yaşama
var olmaya hizmet eder : FİZYOLOJİK
7-Kulüp
arkadaş grubu kurulmasında etkilidir :İHTİYAÇ
8-Kişiye özgü davranışların bütünüdür :KARAKTER
9-Başarılı ve üstün kişi olmaktır : SAYGINLIK
10-Yaşantılar sonucu meydana gelir :SOSYAL
11-İnsanın gelişimi için gerekli koşulların
eksikliğidir : İHTİYAÇ
10 Kasım 2012 Cumartesi
SORU 1- Ülkemizde gerçekleştirilen güncel ve önemli projelerden üç tanesini yazınız.
*MARMARAY PROJESİ
Dünyadaki en önemli projelerden biri olan Marmaray Projesi, İstanbul'un kentsel yaşantısını sağlıklı olarak sürdürebilmesi, kentlilere çağdaş bir kent yaşamı ve kentsel ulaşım imkanları sunabilmesi, kentin doğal tarihi özelliklerinin korunabilmesi için yüksek kapasiteli elektrik enerjisi kullanarak çevreyi kirletmeyen bir projedir.İstanbul, bir yandan tarihi ve kültürel değerleriyle korunması gereken, diğer yandan toplu ulaşım sistemlerinin çevresel etkilerinin azaltılabilmesi ve demiryolu sistemlerinin kapasitesi, güvenilirliği ve konforunun arttırılabilmesi için modern demiryolu tesislerinin kurulmasını gerektiren bir şehirdir.Proje, Avrupa yakasında bulunan Halkalı ile Asya yakasında bulunan Gebze ilçelerini kesintisiz, modern ve yüksek kapasiteli bir banliyö demiryolu sistemiyle bağlamak amacıyla İstanbul'daki banliyö demiryolu sisteminin iyileştirilmesi ve Demiryolu Boğaz Tüp Geçişi inşasına dayanmaktadır. İstanbul Boğazının her iki yakasındaki demiryolu hatları, İstanbul Boğazı'nın altından geçecek olan bir demiryolu tünel bağlantısı ile birbirine bağlanacaktır. Hat, Kazlıçeşme'de yeraltına girecek; yeni yeraltı istasyonları olan Yenikapı ve Sirkeci boyunca ilerleyecek, İstanbul Boğazının altından geçecek, ve diğer bir yeni yer altı istasyonu olan Üsküdar'a bağlanacak ve Söğütlüçeşme'de tekrar yüzeye çıkacaktır.

Proje, şu anda dünyadaki en büyük ulaşım altyapı projelerinden birisidir. İyileştirilmiş ve yeni demiryolu sisteminin tamamı, yaklaşık 76 km uzunluğunda olacaktır. Ana yapılar ve sistemler, batırma tüp tünel, delme tüneller, aç-kapa tüneller, hemzemin yapılar, 3 yeni yeraltı istasyonu, 36 yerüstü istasyonu (yenileme ve iyileştirme), işletim kontrol merkezi, sahalar, atölyeler, bakım tesisleri, yerüstüne inşa edilecek olan yeni bir üçüncü hat dahil olmak üzere, mevcut hatların iyileştirilmesi, tamamen yeni elektrikli ve mekanik sistemler ve temin edilecek olan modern demiryolu araçlarını kapsayacak olan 4 bölümden oluşacaktır. Her bir bölüm için ayrı bir sözleşme yapılmaktadır.
* SİLİVRİ KANAL PROJESİ
Türkiye, 2023'e çılgın bir projeyle girmeyi haketmektedir. Proje çok ama çok boyutlu. Aynı zamanda bir enerji, aynı zamanda ulaştırma, bayındırlık, tarım projesidir. Bu proje bir şehircilik projesi, onun kadar aile, turizm projesidir. Bu bir çevre projesidir.
Dünyanın içinden nehir geçen nice şehirler vardır, içinden deniz geçen
yegane şehir İstanbul'dur. Artık İstanbul içinden iki deniz geçen bir
şehre dönüşecek projeyle.
İki yarım ada ve bir ada oluşacak. Karadeniz ve Marmara arasına
yaklaşık 45-50 kilometre uzunluğunda bir kanal yapılmaktadır. İstanbul'a
'Kanal İstanbul'u kazandırılmaktadır.
Kanalın su derinliği yaklaşık 25 metre, genişlik 150 metre civarında
olacak. Taban genişliği ise 120 metreyi bulacak. Kanaldan bugün dünyanın
en büyük gemileri geçebilecek.
Kanal üzerine inşa edilecek köprülerle kara ve demiryolu ulaşımı
hiçbir kesintiye uğramayacaktır. Üçüncü köprünün bağlantı yolları da bu
kanal üzerinden geçecek. Boğaz trafiğini azaltacak ve boğazdaki riski minimize edecektir. İstanbul
Boğazı'nı yeniden Türkiye ve dünyaya kazandırıyoruz. Boğaz'da artık su
sporları yapılacak, kent içi ulaşım sağlanacak ve eski günlerine geri
dönecektir. Marmara'da demirleyen gemilerden artık büyük oranda
kurtulmaktadır, kirliliğin önüne geçilmektedir.
İstanbul Boğazı'ndan günde ortalama 149 gemi geçiyor ve yeni kanal
deniz trafiğini artırıyor. Şu anda gemilerin Boğaz'dan geçmek için
bekleme maliyeti yıllık 1.4 milyar doları buluyor, bu maliyet ortadan
kalkacaktır.
Bunun nedeninin, Three Mile Island (1979, ABD) ve Çernobil (1986,Sovyetler Birliği) nükleer kazalarının olduğu söylense de, asıl etken dünya ekonomisindeki yavaşlama ve doğalgazın enerji pazarına girmesidir. İçinde bulunduğumuz 21. yüzyılda, sürdürülebilir kalkınma anlayışı içinde iklim değişikliklerini göz önüne alan enerji üretim planları önem kazanmıştır. Bu çerçevede, nükleer enerjinin yanında yenilenebilir enerji kaynakları gündeme gelmiş ve bu kaynaklardan verimli enerji üretimi çalışmalarına başlanmıştır. Ancak, dış koşullara bağımlı olmaları (iklim koşullarına bağlı olarak her zaman yeterince güneş, rüzgar ve su kaynaklarının bulunmaması) nedeniyle günümüzde halen yenilenebilir enerji kaynaklarından yeteri kadar verimli enerji üretimi sağlanamamaktadır. Bu noktada nükleer enerji, 7 gün 24 saat enerji üreten sürekli bir kaynak olarak önemini korumaktadır. Enerjiyi ucuz, kaliteli ve sürdürülebilir olarak elde eden ülkeler, küresel ticaret ve kalkınma yarışında ön sıralarda yer almaktadır.Bu nedenle, ortalama yıllık enerji talep artışı % 7-8 civarında olan ve dünyada elektrik talep artışında 1,4 milyara yakın nüfusu olan Çin’den sonra 75 milyon nüfuslu bir ülke olarak ikinci sırada yer alan ülkemizin mutlak surette nükleer enerjiyi, enerji arz portföyüne katması gerekmektedir.
*NÜKLEER SANTRALLER PROJESİ
20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren, güvenilir kaynaklardan enerjiyi sağlama arayışı enerji dünyasının en önemli gündemi haline gelmiştir. Özellikle 1970’li yılların başında ortaya çıkan petrol dar boğazı, bu arayışları hızlandırmış ve güvenilir enerji kaynağı olarak nükleer enerjinin ön plana çıkmasını sağlamıştır. Bunun sonucu olarak 1980’li yılların ikinci yarısına kadar yüksek kapasiteli birçok nükleer reaktör kurulmuş ve işletmeye alınmıştır. 1980’li yılların sonuna doğru ise nükleer enerjiye olan talep artışı azalma eğilimine geçmiş ve 1990’lı yıllar boyunca durağan hale gelmiştir.
Bunun nedeninin, Three Mile Island (1979, ABD) ve Çernobil (1986, Sovyetler Birliği) nükleer kazalarının olduğu söylense de, asıl etken dünya ekonomisindeki yavaşlama ve doğalgazın enerji pazarına girmesidir. İçinde bulunduğumuz 21. yüzyılda, sürdürülebilir kalkınma anlayışı içinde iklim değişikliklerini göz önüne alan enerji üretim planları önem kazanmıştır. Bu çerçevede, nükleer enerjinin yanında yenilenebilir enerji kaynakları gündeme gelmiş ve bu kaynaklardan verimli enerji üretimi çalışmalarına başlanmıştır.

güneş, rüzgar ve su kaynaklarının bulunmaması) nedeniyle günümüzde halen yenilenebilir enerji kaynaklarından yeteri kadar verimli enerji üretimi sağlanamamaktadır. Bu noktada nükleer enerji, 7 gün 24 saat enerji üreten sürekli bir kaynak olarak önemini korumaktadır.
Enerjiyi ucuz, kaliteli ve sürdürülebilir olarak elde eden ülkeler, küresel ticaret ve kalkınma yarışında ön sıralarda yer almaktadır. Bu nedenle, ortalama yıllık enerji talep artışı % 7-8 civarında olan ve dünyada elektrik talep artışında 1,4 milyara yakın nüfusu olan Çin’den sonra 75 milyon nüfuslu bir ülke olarak ikinci sırada yer alan ülkemizin mutlak surette nükleer enerjiyi, enerji arz portföyüne katması gerekmektedir
SORU 2- Çevrenizde gerçekleştirilmiş bir projenin öyküsünü araştırıp yazınız.
*ÇAĞLAYAN PROJESİ
Çağlayan kavşağı, Piyalepaşa Bulvarı, Kağıthane Caddesi, Mecidiyeköy,
Okmeydanı, D- 100 karayolunun birleştiği nokta, İstanbul’un en yoğun
araç trafiğinin olduğu bölgelerden biri. İstanbul Büyükşehir Belediyesi,
İl Özel İdare ve Karayolları Bölge Müdürlüğü ile ortak yürütülen
çalışmayla 13 bin metrekare alanda altgeçit yapılacak, altgeçit
uzunlukları 700 metre olacak. Çağlayan kavşağı 2 katlı bir kavşak haline
gelerek, trafik yerin altına alınacak. Bu şekilde İstanbul’da birçok
miting ve yürüyüşe ev sahipliği yapan Çağlayan, 22 bin m²
yayalaştırılmış alana sahip bir meydan haline gelecek.
Belediye Başkanı Kadir Topbaş, ” Üç kurum ile ortak bir proje
üretilecek. İstanbul en büyük meydanına kavuşuyor. Adliyenin açılışına
yetiştirilecek ve inşaat başladıktan sonra yaklaşık 6 ayda tamamlanacak.
Hem hızlı hem büyük bir çalışma olacak” dedi.
Abide-i Hürriyet Parkı ile bütünlük içinde yapılacak olan meydan
düzenlemesiyle bölgede oturan, çalışan ve Avrupa’nın en büyük adliye
sarayı olan İstanbul Adliyesi için sosyal bir merkez oluşturulacak.
Proje, ileride yapılması planlanan metro istasyonu dikkate alınarak
planlandı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Koordinasyon Müdürlüğü’nce
hazırlanan proje ile Kağıthane caddesi (Şişli) – Çevreyolu ve Piyalepaşa
yönü 12 m aşağıdan altgeçit ile Çevreyolu ve Piyalepaşa istikametine
bağlanacak. Kâğıthane İlçesinin ana çıkışlarından biri olan Kağıthane yolu ise 6 m
aşağıdan Şişli, Piyalepaşa istikametlerine, Piyalepaşa Bulvarı
istikametinden gelen araçlar da, 6 m aşağıdan altgeçitle, Kağıthane ve
Şişli istikametlerine ulaşabilecekler. Çağlayan kavşağında trafiğin yer
altına alma çalışmaları ve Adliye ile beraber faaliyete geçebilmesi için
altı ay süreyle Çağlayan Meydanı trafiğe kapatılacak. İnşaat süresince
geçici trafik sirkülasyon projesi hazırlandı. Buna göre Çağlayan Meydanı
etrafında bulunan Çampark sokak; D 100, Piyalepaşa-Çağlayan, Bahçeler Caddesi Çağlayan- D100, Piyalepaşa bağlantısını sağlayacak.
SORU 3- Bilimsel araştırma ve proje ilişkisini açıklayınız .
Bilimsel Araştırma Nedir ?
SORU 3- Bilimsel araştırma ve proje ilişkisini açıklayınız .
Bilimsel Araştırma Nedir ?
Bilinmeyen birşeyin insanlığa bildirilmesine bilimsel araştırma denir.
Yukarıdaki yazılanlar bilimsel araştırmanın sözlük anlamıdır. İnsanlar ilk önce bir proje tasarlar ve bilimsel araştırmasını sonra yaparlar . Projede bir hedef gibidir . İlk olarak hedefi olan projeyi aşama aşama düzenler daha sonra bilimsel araştırmasını yapar. Zaten ne yapacağını bilemezse bir insan araştırmasını yapamaz ve projesini gerçekleştiremez.
Yukarıdaki yazılanlar bilimsel araştırmanın sözlük anlamıdır. İnsanlar ilk önce bir proje tasarlar ve bilimsel araştırmasını sonra yaparlar . Projede bir hedef gibidir . İlk olarak hedefi olan projeyi aşama aşama düzenler daha sonra bilimsel araştırmasını yapar. Zaten ne yapacağını bilemezse bir insan araştırmasını yapamaz ve projesini gerçekleştiremez.
DEPREM
DEPREM ÖNCESİ NELER YAPMALIYIZ ;
*Depreme dayanıklı evler seçmeliyiz.
*Deprem için bir çanta hazırlamalıyız.
*Deprem olduğu zaman , saklanabileceğimiz bir yeri önceden seçmeliyiz.
*Depremden önce deprem ile ilgili kuruluşları öğrenmeliyiz.
DEPREM ANINDA NELER YAPMALIYIZ ;
*Deprem anında heyecanlanıp paniğe kapılmamalıyız.
*Duvarlardan, pencerelerden, aynalardan ve üzerimize düşebilecek eşyalardan uzak durulmalıyız.
*Cadde boyunca koşmamalı ve sığınıcak bir yer bulmalıyız.
*Deprem anında çantamızı yanımızdan ayırmamalıyız.
DEPREM SONRASI NELER YAPMALIYIZ ;
*Deprem çantımızı bulmalıyız.
*Ailemizi bulup , buluşma noktasına gitmeliyiz.
*Herhangi bir yerdeysek , canlı olup olmadığını kontrol etmeliyiz .
*Deprem kuruluşlarını beklemeliyiz.
DEPREM ÖNCESİ NELER YAPMALIYIZ ;
*Depreme dayanıklı evler seçmeliyiz.
*Deprem için bir çanta hazırlamalıyız.
*Deprem olduğu zaman , saklanabileceğimiz bir yeri önceden seçmeliyiz.
*Depremden önce deprem ile ilgili kuruluşları öğrenmeliyiz.
DEPREM ANINDA NELER YAPMALIYIZ ;
*Deprem anında heyecanlanıp paniğe kapılmamalıyız.
*Duvarlardan, pencerelerden, aynalardan ve üzerimize düşebilecek eşyalardan uzak durulmalıyız.
*Cadde boyunca koşmamalı ve sığınıcak bir yer bulmalıyız.
*Deprem anında çantamızı yanımızdan ayırmamalıyız.
DEPREM SONRASI NELER YAPMALIYIZ ;
*Deprem çantımızı bulmalıyız.
*Ailemizi bulup , buluşma noktasına gitmeliyiz.
*Herhangi bir yerdeysek , canlı olup olmadığını kontrol etmeliyiz .
*Deprem kuruluşlarını beklemeliyiz.
3 Kasım 2012 Cumartesi
![]() |
İlk bisiklet Son bisiklet |
BİSİKLET
Bisiklet, motorsuz, iki tekerlekli, pedallı, insan gücü ile ilerleyen bir ulaşım aracı, çiftteker.
Bisiklet, motorsuz, iki tekerlekli, pedallı, insan gücü ile ilerleyen bir ulaşım aracı, çiftteker.
![]() |
1818 tarihli Karl Von Drais'in bisiklet |
Bisiklet sporunda da kullanılır. Yarış bisikleti, dağ bisikleti, şehir bisikleti, motorlu bisiklet, BMX,
yatay bisiklet (recumbent), çift kişilik bisiklet (tandem) gibi türleri
vardır. Vitesli ve vitessiz türleri bulunmaktadır. İlk bisiklet 1791'de Sivrac'ın bisikletiydi. Bunun bir direksiyonu (gidonu) bile yoktu. 1818'de ilk defa gidonlu bisiklet bulundu (Karl Drais) ve 1839'da Mac Millan'ın ilk pedallı bisikleti buluşu bu günkü bisikletlerin taslağını oluşturdu.
BİSİKLETİN TARİHÇESİİlk bisiklet çok ilkel biçimde 12. yüzyılda Çin'de görülmüştür. Fransız Sirvac yaptığı sağ ve sol ayakların itmesiyle yürüyen bisiklet yapmıştır. "Celerifere" adını taşıyan bu alet 1791 tarihlidir. Baron Karl Von Drais, Drais de Senerbol'un yaptığı bisikleti geliştirmiş ve bisiklete gidon eklemiştir. Bu bisiklet 1816 yılında yapılmıştır. Bu bisiklet tahtadan imal edilmiştir. 1818'de bisiklette metal kullanılmaya başlanmıştır.
BİSİKLETİN TARİHÇESİİlk bisiklet çok ilkel biçimde 12. yüzyılda Çin'de görülmüştür. Fransız Sirvac yaptığı sağ ve sol ayakların itmesiyle yürüyen bisiklet yapmıştır. "Celerifere" adını taşıyan bu alet 1791 tarihlidir. Baron Karl Von Drais, Drais de Senerbol'un yaptığı bisikleti geliştirmiş ve bisiklete gidon eklemiştir. Bu bisiklet 1816 yılında yapılmıştır. Bu bisiklet tahtadan imal edilmiştir. 1818'de bisiklette metal kullanılmaya başlanmıştır.
Leonardo Da Vinci'nin çizimleri kullanarak ilk pedallı bisikleti üreten Kirkpatrick Mac Millan'dır. 1839-1840 yılları arasında İskoçya'da yapılan bu bisiklet, halen Londra Science Museum'da sergilenmektedir. 1855'te Fransız Ernest Michaux'un bisikleti pedalı etkin olarak kullanmıştır. 1870'ten
sonra geliştirilen yeni bisikletlere "Bicyole" denilmiştir. Bu modelde
ön tekerliğin çapı bir ila 1,5 metre arasında değişmiştir.
İlk seri üretim bisiklet "Michaux Company" tarafından yapılmıştır.
Şirket, yılda yüzkırk bisiklet üretiyordu. Bisikletin ilgi görmesi
dönemin devletlerinin de dikkatini çekmiştir. 1800'lerin ikinci yarısında Fransa Savunma Bakanlığı bisiklet üretimini destek vermiş ve 1871'de imal edilen bisikletler Almanya ile yapılan savaşta kullanılmıştır.
Trufaut, içi boş kauçuk lastiğini bulmuş, bunu İskoçya'da eşit tekerlekli komple kadrolu, bilyalı ve milli bisikletlerin yapılması ve ardından ortadan katlanan portatif bisikletler izlemiştir.
İrlanda'da 1888 yılında havalı plastik
bisikletler piyasaya sürülmüştür. Bu durum, bisiklet endüstrisini
geliştirmiştir. Bisiklet üretiminde kullanılan malzemenin fiyatının
yüksekliği, işçilik maliyetlerinin yüksekliği nedeniyle halka
inememiştir. 1800'lerin sonundan fabrikaların artması ve seri üretimin
hızlanmasıyla maliyetlerde yaşanan düşüş bisikletin geniş kitlelere
ulaşmasını sağladı. Özellikle Fransa, Belçika, İngiltere, İtalya ve İspanya'daki bisiklet fabrikaları bisikletin bu ülkelerde yaygınlaşmasına ve bisiklet sporunu gelişmesine önayak olmuştur.
![]() |
Finlandiya Ordusu, 1944 |
II. Dünya Savaşı'nda Avrupa ülkeleri bisikleti askeri amaçla (ordu süratinin artırılması) kullanmışlardı
TEKER ÇAPLARINA GÖRE KULLANIM AMAÇLARI
TEKER ÇAPLARINA GÖRE KULLANIM AMAÇLARI
Bisikletler kullanım amaçlarına göre de sınıflandırılabilirler. Teker
çapı ne olursa olsun, ince tekerli ve daha nahif yapılı, asfaltta
kullanıma yönelik yapılmış bisikletlere yol bisikleti denir.
Gene teker çapı 622 mm ya da 559 mm olmasına bakılmaksızın
(genellikle 559 mm olur), sağlam gövdeli ve dayanıklı parçalardan
yapılmış, daha kalın lastiklerin kullanılmasına izin veren bisikletler
araziye uygundurlar ve bunlara dağ bisikleti denir. Dağ
bisikletlerinin ön süspansiyonlu, ön ve arka süspansiyonlu,
süspansiyonsuz tipleri olabilir. Süspansiyon miktarına ve
olup-olmamasına göre bisiklet kullanım alanları değişebilir.
Teker çapı 622 mm ya da 559 mm ve son zamanlarda da 584mm olarak
üretilen bazı bisikletler, uzun yollarda kullanılmak üzere üretilirler.
Bu bisikletlerin ön ve arka kısımlarında çanta taşımaya imkânları
vardır. Çamurluklar, rahat sele ve gidonlar kullanırlar. Tek amacı uzun mesafelere binicisini ve binicinin eşyalarını taşımak olan bu bisikletlere tur bisikleti denir.
Teker çapı Türkiye'de 28", Fransa, İtalya, İskandinav ülkeleri gibi bölgelerde ise 650B olan bazı bisikletler vardır ki bunlara şehir bisikletleri
denir. Bu bisikletlerin çoğu zaman ön ve arkalarında sepetleri,
dinamolu ışıklandırma sistemleri vardır. Avrupa'nın pek çok yerinde
genç-yaşlı insanlar şehir içindeki işlerini görmek, bir yerden bir yere
gitmek, yük taşımak için bu bisikletleri kullanırlar.
Asıl amacı akrobasi ve bazı özel yarışlar olan, sağlam yapılı ve 20¨ tekerlekli bisikletlere BMX bisikletleri denir. Bu bisikletler 1980'li yıllardan itibaren ortaya çıkmış ve bütün dünyada popülerlik kazanmışlardır.
İki sürücünün aynı anda binmesine müsaade eden bisikletlere tandem denir. Tandemler uzun turlardan kısa arazi yarışlarına kadar pek çok farklı alanda kullanılabilirler.
Sürücüsünün arkasına yaslanmasına hatta bazı durumlarda yatar pozisyonda durmasına müsaade eden bisikletlere yatay bisiklet
denir. Yatay bisikletler Türkiye'de yaygın değildir. Yatay bisiklet
kelimesi bile bilinmemektedir. Yatay bisikletin İngilizce'si Recumbent'dir.
Sadece tek bir tekeri olan bisikletler de vardır. Iki teker karsiligi
kullanilan Ingilizcesi "bicycle" olan bisiklet, tek tekerden olustugu
icin Ingilizcedeki "unicycle" kelimesinin karsiligi olarak unisiklet
kelimesiyle tanimlanmaya baslamistir. Eskiden sirklerde gosteri amaciyla
kullanilan unisikletler, son yillarda sokak hareket yarismalardan
unisiklet basketbolu, hokeyi ve dag unisikleti anlamina gelen "Muni"
kategorilerine kadar genis bir alana yayilmis ve giderek dünyada
popülerlik kazanmışlardır. Tek tekerli bisiklet, yani unisikleti
kullanmayı öğrenmek normal bisiklet kullanmaktan farklıdır.
İş bisikletleri özellikle yük taşımak için üretilirler.
Bazıları yüz kilo ve üstündeki yükleri taşıyabilecek kadar sağlamdır. 2
veya 3 tekerlekli modelleri vardır. Bisikletin gövdesinde bulunan boş
kısımda, hizmet ettiği şirketin reklam tabelasını taşıyabilirler.
30 Ekim 2012 Salı
BİLGİ İLE İLGİLİ SÖZLER
* Yarım hekim candan eder, yarım hoca dinden eder .
* Bilgi bir ışık gibidir. Onu kullanırsanız daha parlak olur , kullanmazsanız söner .
* Bilgiyle dirilenler ölmez.
* Bilgi büyük adamı alçak gönüllü yapar , normal adamı şaşırtır , küçük adamı ise kibirlendirir.
* Gençken bilgi ağacını dikelim ki , yaşlandığımız zaman gölgesinde barınacak bir yerimiz olsun .
* Göz , ancak o bireyin gördüğü kadar görür .
* Bilgide tek başına bir güçtür .
* Bilgili adam güneş gibidir , girdiği yeri aydınlatır .
* Ne kadar bilirsen bil , anlatabildiklerin karşındakinin anlayabileceği kadardır.
* Çok yaşayan bilmez , çok gezen bilir .
* Yarım hekim candan eder, yarım hoca dinden eder .
* Bilgi bir ışık gibidir. Onu kullanırsanız daha parlak olur , kullanmazsanız söner .
* Bilgiyle dirilenler ölmez.
* Bilgi büyük adamı alçak gönüllü yapar , normal adamı şaşırtır , küçük adamı ise kibirlendirir.
* Gençken bilgi ağacını dikelim ki , yaşlandığımız zaman gölgesinde barınacak bir yerimiz olsun .
* Göz , ancak o bireyin gördüğü kadar görür .
* Bilgide tek başına bir güçtür .
* Bilgili adam güneş gibidir , girdiği yeri aydınlatır .
* Ne kadar bilirsen bil , anlatabildiklerin karşındakinin anlayabileceği kadardır.
* Çok yaşayan bilmez , çok gezen bilir .
28 Ekim 2012 Pazar
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)